22 Mart 2014 Cumartesi



GÖNÜL ATEŞİ
Dünya gözü ile dıştan görülmez,
İçten içe yakar gönül ateşi…
Gönlü olmayana devran verilmez;
“Pervane mi?” bakar gönül ateşi…

Bazen bir sel olur, bazen durulur…
Bazen cilvelenir, bazen darılır.
Bazen rahvan gider, bazen yorulur…
Âhir kaddin* büker gönül ateşi…

Hicran bir beladır, çekenler bilir…
Dertlerin başında önce o gelir.
Her gönül, gönülden seveni bulur;
Nârdan nâra sokar gönül ateşi…

Canan gönlü onla cana bağlanır…
Kemal-i aşk o ateşle sağlanır…
Âşıkların yürekleri dağlanır;
Yıldırımlar çakar gönül ateşi…

Gülistanda gonca gülün harıdır,
Seven cana, sevdasının kârıdır.
Bir ateş ki sevmeyenden beridir;
Nasipsizi sıkar gönül ateşi…

Gönül odur; nefreti, kini bilmez…
Gönül odur; hep verir, hiç eksilmez…
Gönül odur; “ten ölür o can ölmez”…
Baştanbaşa vakar gönül ateşi…

Niyazkâr’ da düştü bu kor ateşe,
Meftun oldu gönülden seven eşe.
Ne aya emsaldir, ne de güneşe;
Belki baskın çıkar gönül ateşi…
09.03.2014
Köksal CENGİZ(Niyazkâr)

*kadd(a)= boy-pos

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder