24 Mayıs 2015 Pazar

"EŞSİZ BİR "AD"DIR GÖNÜL,
EMSALSİZ "TAD"DIR GÖNÜL,
BİR TEK SEN YÂRSIN BANA;
GAYRISI "YAD"DIR GÖNÜL!"
-Niyazkâr-
SİTEMKÂR
                                  “Harda gönül, harda gönül?
                                   Aşksız bu can darda gönül…"
                                    K.C
Şu gençlik boş yere tükendi gitti…
Gönülden seveni görmedin gönül!
Kim bilir gülşende kaç bahar bitti…
Gönlünce bir gülü dermedin gönül!

Bunca âşık-maşuk, candan geçtiler…
Birçoğu mest olup handan geçtiler…
Kimi hem can, hem canandan geçtiler…
Sense bir menzile ermedin gönül!
Kimseye kalmamış bu fani âlem?
Gam, keder, hüzünle yıkılmış kulem…
Benim efkârımı yazmaz ki kalem;
Derdime bir derman vermedin gönül!
Her kulun var elbet, bir imtihanı,
Bir gün Mevlâ’mıza eyler beyanı…
Affetmez Rabb’imiz darda koyanı;
Perişan hâlimi sormadın gönül!
Belli ki sevdamı kara yazmışlar…
Her zarımı, bir inkâra yazmışlar…
“Katli vacip” deyip dara yazmışlar…
Bu hükmü bir kere yermedin gönül!
Her hicran sevene cefa değil mi?
Her vuslat emsalsiz sefa değil mi?
Güzele yakışan vefa değil mi?
Ne diye kavlinde durmadın gönül?
Dünya dedikleri bir çarşı-pazar…
Kimi çok çalışır, kimi çok azar…
Söyle aşkımıza değdi mi nazar?
Yâr deyip sinene sarmadın gönül…
Bir cerensin anlımızda yazın var…
Kahretsen de kahrolası nazın var…
Niyazkâr’ın yüreğinde sızın var…
Umarım gönlünden sürmedin gönül…
19.05.2015
Köksal CENGİZ(Niyazkâr)