16 Şubat 2015 Pazartesi

“Soruyorum kendi kendime: Acaba şimdi nemsin?
Bazen sinemde “hançer”, bazen gözlerimdeki “nem” sin…
Hiç kimse dolduramaz kalbimdeki eşsiz yerini;
Sen, dünyada yitirdiğim “en kıymetli hazinemsin”…
08.02.2015

Vuslat Hazzı
Her an meçhul bir sona,
Son süratle gidersin…
Müjde mi geldi sana?
Hesapsız gün edersin…

Hırsla eyleme semah…
Dünyaya etme tamah!
Sonu pişmanlık, eyvah!
Bedeli zor ödersin…

Zalimle birlik olma!
Mazlumlardan ah alma!
Asla günaha dalma!
Ömrü boşa adarsın…

Gör âlemi fikreyle!
Var olana şükreyle!
Her an Hakk’ı zikreyle!
“Bir nefes can” kadarsın…

Nefsini eyle kısas…
Gelsin huzur, bitsin yas;
“Sevgide birlik” esas…
Boşuna kin güdersin.

Dolar ömrün vadesi,
Gelir ölüm badesi…
Başlar kul ifadesi…
Suallere ne dersin?

İsyanla deme “yeter!”
Dert vardır dertten beter!
Niyazkâr hüzün biter;
Vuslat hazzı tadarsın…

05.03.2015
Köksal CENGİZ(Niyazkâr)
  
“Neler neler sığdırdık, şu kısacık yıllara?
Karşılıksız sevdamız, zarardı akıllara…”
Mahkûm olup hicrana, can candan ayrı düştük…
Gölgemiz düşmez gayrı, seninle sokaklara…

28.02.2015
HEP BEN OLAYIM

GÜNDÜZÜN, GECEN,
ŞİİRİN, HECEN.
SÜRPRİZ BİLMECEN...
HEP BEN OLAYIM!

AĞRIMAZ BAŞIN...
LEZZETLİ AŞIN...
GÜNLÜK TELAŞIN...
HEP BEN OLAYIM!

OCAKTA KÜLÜN,
BAHÇENDE GÜLÜN,
MEFTUN BÜLBÜLÜN;
HEP BEN OLAYIM!

AYAĞIN, ELİN,
DUDAĞIN, DİLİN,
EMSALSİZ HÂLİN;
HEP BEN OLAYIM!

GÖRDÜĞÜN DÜŞÜN,
ÖNEMLİ İŞİN,
EBEDİ EŞİN,
HEP BEN OLAYIM!

NİYAZKÂR SORAR:
EL NEYE YARAR?
GÖNLÜNE KARAR;
HEP BEN OLAYIM!  

02.08.2013
Sitemim Gönlüme
Yıllar yılı bir çıkmaza dalmışım,
Sitemim gönlüme, kimseye değil!
Dertli başı efkârlara salmışım…
Sitemim gönlüme, kimseye değil!

Gerilmiş ömrüme zalimin yayı…
Hicranlar tüketmiş yılları, ayı…
Gören yokmuş gönlümdeki sevdayı;
Sitemim gönlüme, kimseye değil!

Demediler, “bu alnının yazısı!”
“Kolay dinmez kara sevda sızısı”…
Hançerleyip, çekip gitti bazısı…
Sitemim gönlüme, kimseye değil!

Böyle zannetmezdim içten yanmayı…
Maşuk bildiğimi “âşık” sanmayı…
Darda kalıp, dosttan vefa ummayı…
Sitemim gönlüme, kimseye değil!

Devran mı değişmiş, kullar mı söyle!
Kervan mı değişmiş, yollar mı böyle? 
Turnam, benden yâre bir haber eyle!
Sitemim gönlüme, kimseye değil!

Sabır taşı çatlasa da arından…
Bülbül feryat eder, gül efkârından…
Niyazkâr kavrulsa aşkın nârından;
Sitemim gönlüme, kimseye değil!
07.02.2015/Şarköy

Köksal CENGİZ(Niyazkâr)