YOK
MU DUR DİYEN ?
Asırlardır
kıymık kıymık doğrandık
Yok
mu bu vahşete, zulme dur! diyen?
Hak
ararken haksızlığa uğradık
Yok
mu bu vahşete, zulme dur diyen?
Yetmedi
mi yüzyılların uykusu?
Bitmedi
mi sübyanların korkusu?
Kanlı
gözyaşıdır şimdi bengisu
Yok
mu bu vahşete, zulme dur diyen?
Nerde
kaldı özündeki feraset?
Sinmek
midir ceddinizden veraset?
Yapılır
mı canavarla siyaset?
Yok
mu bu vahşete, zulme dur diyen?
Utan
biraz asaletli soyundan,
Vazgeç
artık ataletli huyundan ,
Ancak
“kurban” olur uysal koyundan,
Yok
mu bu vahşete, zulme dur diyen?
Uykumdan
gitmiyor duman ile pus,
Olduk
öz vatanda müebbet mahpus.
Bu
nasıl sessizlik? Bu nasıl bir “sus”?
Yok
mu bu vahşete, zulme dur diyen?
Nicedir
ki kâfirlerde saltanat ,
Zulmetmek
onlarda ezeli sanat,
Söyle
kim olacak mazluma kanat?
Yok
mu bu vahşete, zulme dur diyen?
Soldu
goncalarım açmadan soldu,
Analar,
bacılar saçını yoldu.
Hani
cihat farzdı, size ne oldu?
Yok
mu bu vahşete, zulme dur diyen?
Hak,
hukuk, adalet, eşitlik nerde?
Feryat
figân ile iner son perde.
Kim çare olacak amansız derde?
Yok mu bu vahşete, zulme dur diyen?
İnsafsız düzenin insafsız çarkı,
Yıktı başımıza ev ile barkı,
Kalmadı hayatın nirandan farkı,
Yok mu bu vahşete, zulme dur diyen?
Boşuna mı onca gâzi, şehidim?
Hâlâ daha esarete şahidim.
Niyazkâr’ım kalmadı mı yiğidim?
Yok mu bu vahşete, zulme dur diyen?
Köksal CENGİZ (Niyazkâr)