27 Aralık 2014 Cumartesi

BENİ BENİMLE BIRAK
Hatırlama cismimi,
Kül et gitsin resmimi,
Unut anma ismimi;
         Aşk seninle çok ırak…
         Beni benimle bırak!
Hüzünlerin yok olsun,
Huzurlar seni bulsun,
Ömrün mürvetle dolsun;
         Ümitsiz yürek çorak..
         Beni benimle bırak!
Söyle sana canan kim?
Hatırlayıp anan kim?
Böyle içten yanan kim?
         Hicrinle başlar firak…
         Beni benimle bırak!
Bu dünya kime yârdır?
Hesapsız varlık nârdır…
İsyan sonsuz zarardır!
         Sen usta kal, ben çırak…
         Beni benimle bırak!
Nadanlara aldırma!
Bağa yaban doldurma!
Kazancını çaldırma!
         Dünya değil son durak…
         Beni benimle bırak!
Bazen ol sessiz Fırat...
Bazen şahlanan kırat…      
Kolay geçilmez Sırat!
         Bul kendine bir "Burak"…
         Beni benimle bırak!
Bereketli harmanım…
Aşk dokuyan kirmanım…
Oku sevda fermanım;
          Sevgisiz gönül, kurak…
          Beni benimle bırak!
Vefa bekler Niyazkâr!
Gittikçe basar efkâr…
Âşığı maşuk yakar…
          Ölsem de etme merak!
          Beni benimle bırak!     
27.12.2014

Köksal CENGİZ(Niyazkâr)           

21 Aralık 2014 Pazar

BİR GÜN DİVAN KURULUR…
Mazluma zulmedenler,
Hakkını gasp edenler,
Ne götürdü gidenler?
Bir gün divan kurulur;
Tek tek hesap sorulur.

Sakın güçlüyüm deme!
Bu benlik, kibir kime?
Sonu yüce mahkeme…
Bir gün divan kurulur;
Tek tek hesap sorulur.

Kahreden huzur bulmaz,
Ah alan iflah olmaz,
Vallah edene kalmaz;
Bir gün divan kurulur;
Tek tek hesap sorulur.

Yapan ol, yıkan olma!
Sevgiden bıkan olma!
Hak yoldan çıkan olma!
Bir gün divan kurulur;
Tek tek hesap sorulur.

Âlem eşsiz bir sanat,
Ömrü irfanla donat!
Kur gönülde saltanat…
Bir gün divan kurulur;
Tek tek hesap sorulur.

“Hayır” eksilmez artar,
Mizan eksiksiz tartar.
Nefsi günahtan kurtar
 Bir gün divan kurulur;
Tek tek hesap sorulur.

Mevlâ’dan rahmet iner,
Eza, cefalar diner.
“Keser döner sap döner”
Bir gün divan kurulur;
Tek tek hesap sorulur.

Adalette misal ol!
Hak- hukukta emsal ol!
Kul Niyazkâr, timsal ol!
Bir gün divan kurulur;
Tek tek hesap sorulur.
Köksal Cengiz(Niyazkâr)
28.08.2014
Saatler Sıfır ikiyi Vurduğunda…

Saatler tam sıfır ikiyi seninle vurduğunda,
Tenin dağlanıyor masum dudaklarımda…
Her şey silinip kayboluyor zihnimden, gözlerimden…
Bir sen, bir de yok oluşum kalıyor aklımda…

Saatler tam sıfır ikiyi seninle vurduğunda…
İçindeki kor ateş, tufanımla tutuştuğunda…
Aşka hasret tüm azalar, haddini aştığında…
Gökte ay, yıldızına kavuştuğunda…
Artık yok senden gizlim, saklım,
Bütün setler yıkılır, bütün bentler yok olur;
Sel olup sana aktığımda…

Saatler tam sıfır ikiyi seninle vurduğunda…
Mıh gibi aklımdasın…
Bil ki gülüm!
Ben de mest-i harabım,
Kendimi sana bıraktığımda…
İki can bir bedende durur mu, kudurur mu?
Söyle! Ne dersin?
Suskunluğun, edebindendir bilirim;
Başın öne eğersin…
Haydi hayırlısı!
Öyleyse,
Allah muradımızı versin!
Saatler tam sıfır ikiyi seninle vurduğunda…
21.05.2013 Köksal CENGİZ




UNUTTUM

Ne biliyorsam aşka dair,
Unuttum!
Acılar, ayrılıklar unutturdu bana;
Gülmeyi, gülümsemeyi,
Öpüp koklamayı,
Sevmeyi, sevilmeyi;
Unuttum!
Yâr koynunda alev-ateş,
Çılgın arzularla;
Sırılsıklam gecelemeyi,
Sabahı onunla dar etmeyi…
Vuslatına dem tutup,
Hicranını, kör kurşunlara yem etmeyi...
Unuttum işte!
Senin anlayacağın;
Ne biliyorsam aşka dair,
Bana öğrettiğin her ne varsa...
Bir tek;
O eşsiz ceylan gözlerin kaldı aklımda.
Terk ettim varımı, yoğumu, tüm sevdiklerimi;
Bıraktım sevdalı yüreğimi,
Kor misali avuçlarına...
Unuttum kendimi sende...
Düştüm yeni baştan,
Kaderimin meçhul yollarına…

!9.11.2014 Köksal Cengiz





AŞK UYKUSUZ BIRAKIR ADAMI
Bu gece sarınıp, uyumaya izin var mı?
Eşsiz güzelliğinize…
Yahut bu gece,
Süzülüverse bedenim bedeninize...
İstersen çağır ben geleyim,
İstersen sen geliver şu bendenize...
Koyup da o dertli başı, bu dertli sineye;
Bu gece karşılıklı şiirler okuyalım;
Mısra mısra, hece hece...
Çözülsün aşkımızla,
Nice çözümsüz bilmece...

Aşk uykusuz bırakır adamı...
Ararsın nerede diye;
Hayallerde mi, rüyalarda mı, yanı başında mı?
Yoksa çok uzaklarda mı?
Ruhunda gezinir göremezsin...
Kolları dolanır boynuna çözemezsin...
Dudakları kenetlenir dudaklarına
Nâr olur yakar...
Yahut bir deli-dengiz çay olur, içine akar...
Bilemezsin.

Aşk uykusuz bırakır adamı...
Hasreti düğümlenir boğazına kimi zaman...
Kimi zaman, dili petek bal olur…
Görürsün o zaman;
Aşk mı, âşık mı daha yaman?
Ah keşke!
Çarem olaydın çaresizliğime,
Ah bir derman bulabilseydim, kimsesizliğime...
Kaç gün yahut kaç saat kaldı ölüme?
Ne gün erebileceğim emsalsiz sevdiğime...
Beni candan özge sevenime?
Gönül kuşu ötmez olmuşsa,
Sitem kime?
Söyle derdimi kime arz edeyim?
Yahut hangi hekime?
Dedimya!

Aşk uykusuz bırakır adamı…
GÖNÜL HIRSIZIM!

Şimdi ben de yalnızım!
Artıyor sensiz sızım...
Hep hicran mı düşecek kaderime?
Bu mudur alın yazım?
Hiç mi özlemedin gönül hırsızım?
Derdinden amansızım...
Seni düşledikçe;
Zamansızım, gümansızım, arsızım...

Bu sana ne ilk ne de son olacak yazdıklarımın..
Yine çıldırmış sana bütün sarhoş duygular...
Yine tutarsız, yine ayarsızım...
Ah beni benden çalan,
Gönül hırsızım!
Gel, gel de kurtar tüm dertlerden,
Dinsin çekilmez sızım!
Gel ey benim;
Ceylan gözlü, gönül hırsızım!
Bilesin ki;
Sensiz hep yalnızım!


21.12.2014
KÂR EYLEMEZ…
Bir sevdaya tutulmuşum,
Tabip, derman kâr eylemez.
Ateşlere atılmışım…
Tabip, derman kâr eylemez.

Gönül melül-mahzun yine,
Feryat-figan dertli sine,
Tükenirim günden güne…
Tabip, derman kâr eylemez.

Kader çizmiş yolumuzu,
Firkat bükmüş belimizi,
Canan tutmaz elimizi,
Tabip, derman kâr eylemez.

Ün ettikçe artar zârım,
Sanma derdimden bîzarım.
Aşk okurum, aşk yazarım…
Tabip, derman kâr eylemez.

Vurmuş bizi mihnet oku,
Netsin sargı, netsin yakı?
Doldur be içeyim sâki!
Tabip, derman kâr eylemez.

Etsen muhabbet talimi…
Görsen anlardın hâlimi.
Bin yerden kırdın dalımı…
Tabip, derman kâr eylemez.

Gülistanda güller kara…
Bülbül başlar intizara…
Yâr olmadın Niyazkâr’a;
Tabip, derman kâr eylemez.
19.02.2015
Köksal CENGİZ(Niyazkâr)


19 Kasım 2014 Çarşamba



Bilmem
Bir efsunkâr gece, yalnız başıma
Hüzün bulut olmuş sarmış uykumu.
Nazar değdirmişler sevda kuşuma,
Hicran ağıt olmuş, sürmüş uykumu.

Vefasız sevgili anar mı? Bilmem!
Ruhunda kandiller yanar mı? Bilmem!

Günler aya dönmüş, aylar kaç yıla?
Çektiklerim günahıma sayıla
Tek isteğim nankör nefsim ayıla
Şiirler, romanlar yazmaz öykümü;

Vefasız sevgili kınar mı? Bilmem!
Niyazkâr "Yâr'ine" kanar mı? Bilmem!

27.07.2006

Köksal CENGİZ (Niyazkâr)

9 Kasım 2014 Pazar

MÜNACAAT
Kulun kazancı nedir, Sen çoğa say azımı!
Günahlarla mahveder, yitiririm kârımı...
İhsanınla taçlandır, değersiz niyazımı;
Affeyle beni Rabb’im! Lütfet itibarımı!
Eğer sahip çıkmazsan, şu hâlimiz nic’olur?
Eğer kabul etmezsen, amelimiz hiç olur?
Cennetine varmaya takatimiz güç olur;
Saadete dönüştür, dinmeyen efkârımı…
Hakk’ın rahmeti yoksa ibadet neye yarar?
Neyle tamir edilir, ömre verilen zarar?
Azgınlaşan her nefis, kulu ateşe karar;
İman ile tamam et, eksik kalan yarımı…
Zaman geçiyor zaman, benlik vermiyor aman…
Bu benliğin yüzünden, ne din kalır ne iman.
İman güçlü değilse, mizana yetmez güman;
Mevlâ’m tanzim eyleye, bozulan ayarımı…
Niyazkâr! Katre değil şu âlemde varlığın,
Allah çözmezse eğer, kim giderir darlığın?
Tek çaresi “İslam”dır, her türlü barbarlığın;
Düşmanlara çiğnetme şüheda diyarımı!
09.11.2014
Köksal CENGİZ(Niyazkâr)
SEVDALANDIM
Analar gördüm kucağında bebesiyle,
Cephane taşıyordu cephelere.
Eli nasırlı, ayağı çarıklı 
Çilekeş babalar gördüm.
Hüzünlü bakışları,
Geleceği görür gibiydiler şimdiden.
Gözlerine sevdalandım;
SEN VARDIN O GÖZLERDE...
Nice köyler gördüm;
Yanmış,yıkılmış...
Çaresizlık içindeki insanları,
Işık tutuyordu gecelerime...
Mutlak bir şafağa gebeydi umutları:
Hayallerine sevdalandım;
SEN GİZLİYDİN O HAYALLERDE...
Neferler gördüm,
Yürekleri göğüs kafeslerinden iri!
Kurşun yerine,
Hürriyet uçuşuyordu namlularından...
Tetikteki elleri;
Tonlarca hınç yüklüydü üstelik...
Ellerine sevdalandım;
SEN VARDIN O ELLERDE...
Akarsular gördüm;
Kan ağlar, kan akıtırdı denizlerime...
Karadeniz'de yaman bir tekne!
"Bandırma Vapuru!"
İstiklalimi götürüyordu,
Yüz binlerin gönüllerine...
Gönüllerine sevdalandım;
SEN VARDIN O GÖNÜLLERDE...
Samsun, Erzurum, Sivas ve Amasya!
Seninle can buldu can yiğitlerim...
Türkiye'mde Cumhuriyetim!
Ve sevginle yek vücut, bütün illerim!
İllerine sevdalandım;
SEN VARDIN O İLLERDE...
Yapraklar boyun bükmüştü yokluğuna,
Çiçekler kan ağlamaklıydı...
Seni bana anlatırken;
Kasımlara düşman gibiydiler...
İlle de güller Atam!
Güllerine sevdalandım;
ÇÜNKÜ,SEN VARDIN O GÜLLERDE...
K.CENGİZ

4 Kasım 2014 Salı

HÜKMÜNE GÜVENME!
" Hükmüne güvenme dünya hakimi,
Hükmün verir bir gün hükmün Hâkimi!"
K.C.
Kurduğun tuzaklara, nice mağdurlar düşer...
Sunduğun zehir aşlar, bir gün sana da pişer...


Mazlumun ahı kalmaz, zalimlerin yanında;
Hak yiyen iflah olmaz! Resül'ün beyanında...


Bir münafık, kâfirden Der ki: daha eşettir!
Kurtar nefsini kirden, nâr ı niran dehşettir!


Cürmün ateş olsa da, tek kendini yakarsın...
Gücün bir dağ olsa da, göçü bir gün yıkarsın...


Bazen bir yel götürür, aval aval bakarsın...
Bazen bir sel köpürür, çamur olur akarsın...


Aslını inkâr etme! Dönüş ancak O'nadır...
Amelini mahvetme! Sorgu, sual sonadır...


Elbette bu günlerin, hesabı sorulacak!
Niyazkâr hakkımızı,Yaradan'ım alacak!


Köksal CENGİZ(Niyazkâr)
20. 10.2014

2 Kasım 2014 Pazar



Mahzun durup, boynunu bükme öyle!
Söyle ey sevgili! Sevgili söyle!
Ruhsat yok bu hayatı paylaşmaya;
Sensiz bu ömür nasıl geçer böyle?
K.CENGİZ
02.11.2014
Adını ezberlettim kurda,kuşa,kuzuya...
Yaradan merhem olsun gönlümdeki sızıya!
İstemem bu dünyanın geçici lezzetini;
Kurban olam cennette kavuşturan yazıya!
K.CENGİZ
02,11.2014

Yâr hicrinden el-aman!
Sensiz geçmiyor zaman.
Bağrımı delip geçti;
Aşkın oku pek yaman!..
K.CENGİZ
02.11.2014
.

28 Ekim 2014 Salı

ADALETİ ARIYORUM!

Acep gören var mı dostlar!
Adaleti arıyorum!
Akibeti sır mı dostlar?
Adaleti arıyorum!

Vicdanında  kıstas "ar" mı 
Hükmünde "Ayet" arar mı?
Zalimden hesap sorar mı?
Adaleti arıyorum!

Bozumuşsa terazisi;
Nasıl doğru tartsın bizi?
Haksızlıklar dizi dizi...
Adaleti arıyorum!

Yüzyıllarca uhuvveti,
Güçlü kıldı bu devleti...
Huzur bulsun Türk Milleti;
Adaleti arıyorum!

İnancımla solmaz özüm,
Tefrikada olmaz çözüm!
Ferasetle baksın gözüm;
Adaleti arıyorum!

Düşünme" kimin yakını?"
Kim haklıysa ver hakkını!
Başlatıp Hakk'a akını;
Adaleti arıyorum!

Kibirli bir hayat sürme!
Yalan yalnış karar verme!
Sakın kul hakkına girme!
Adaleti arıyorum!

"İmhal eder, ihmal etmez!"
Hak katında haklar yitmez!
Rabb'im kuluna zulmetmez!
Adaleti arıyorum!..

Hem ukbada hem dünyada,
Mevlam yetişsin imdada!
Niyazkâr feryat feryada;
ADALETİ ARIYORUM!

28.10.2014
Köksal CENGİZ(Niyazkâr)

26 Ekim 2014 Pazar

ZULMÜNDE BOĞULUR ZULMÜN KASABI

Ufkumuzdan kayıp gitmiş yıldızlar...
Nerde arayayım, kimden sorayım?
Gözlerim kan ağlar, yüreğim sızlar!
Özlenen menzile nasıl varayım?

Emsalsiz mazimiz eşsiz bir çağdı...
İnancımız nurdu, sönmez çerağdı...
Devlet "ebet müddet"haşmetli dağdı...
Kahpe oyunlara nasıl durayım?

İnleyen ney olmuş, ünler figanım...
Her yanda yangın var, değil bir yanım...
Vatan sele teslim, yetmez gümanım...
Düştüğüm gafleti neye yorayım?

Sorulur elbette bir gün hesabı!
Zulmünde boğulur zulmün kasabı...
Niyazkâr, bozarsa millet asabı;
Taşan bir volkanım, esen borayım!
Köksal CENGİZ (Niyazkâr)

23 Ekim 2014 Perşembe

VUSLAT NE ZAMAN?
Sızlasın mı yüreğim…
Yıllar yılları,
Kovalasın mı bu hayat koşusunda?
Sevenler, bin bir acıyı güçlükle taşısın mı?
Duygular, gönülden sevdiklerini ansın mı?
Ruhlar yeniden kor ateşle tutuşup, yansın mı?
Sabırlar taş mı kesilsin…
Yoksa yüz bin fersah haddini aşsın mı?
Sırılsıklam sarhoş mu olsun kara sevdalılar,
Ümitler kabına sığmayıp, taşsın mı?
Ya karşılıksız aşklar, çileli âşıklar…
Yarım yamalak, boynu bükük kalsın mı?
Her seher,
Zifiri gecenin koynundan;
Sessiz sedasız, eli bohçasız…
Meçhul bir güne çarçabuk kaçsın mı?
Toprak uyansın mı rahmetle yeniden?
Tohumlar bin bereketle çatlasın mı?
Gülistanda güller gülleri,
Bülbüller bülbülleri kıskansın mı?
Kışlar baharlara, baharlar yazlara hazlansın mı?
Sevgililer birbirine bin türlü nazlansın mı?
Ömürler geçiversin mi an gibi,
Şu fâni hayatlar acı-tatlı, doludizgin yaşlansın mı?
Sıladan gurbete, gurbetten sılaya;
Selamlar, sevgiler, muhabbetler…
Hasretle ulaşsın mı?
Dolup boşalsın mı yüreğim yüreğine…
Hicranından sızım sızım sızlansın mı?
Ağıtlar, bozlaklar, içli hoyratlar köz misali;
Ruhumuzu haşlasın mı?
Ya da pervane bendeniz
Kavrulup kor ateşinizde;
Ebedi vuslata başlasın mı?
27. 11. 2013
Köksal CENGİZ

22 Ekim 2014 Çarşamba

DÜŞMÜŞSÜN!
Gönül gül aşkıyla zâra düşmüşsün...
Bülbül olup intizara düşmüşsün...
Tabipler anlamaz senin hâlinden;
Vuslat için kızgın kora düşmüşsün...
Gönül gül aşkıyla zâra düşmüşsün...

Sıla mı, gurbet mi hara düşmüşsün?
Hicran kavurdukça dara düşmüşsün...
âşık anlar maşuğunun dilinden;
Bir ah çekip bin efkâra düşmüşsün...
Sıla mı, gurbet mi hara düşmüşsün?

Sevdası amansız yâre düşmüşsün,
Vurulup zamansız yere düşmüşsün..
Can dediğin cananından ayrılmaz;
Heyhat! Sen de bir ağyare düşmüşsün,
Sevdası amansız yâre düşmüşsün,

Tutuşup, kavrulup nâra düşmüşsün,
Nadana aldanıp tora düşmüşsün...
Zaten med-cezirden farksız şu hayat;
Demek sen de zordan zora düşmüşsün,
Tutuşup, kavrulup nâra düşmüşsün,

Eller çelme takmış vira düşmüşsün..
İncinip de hep inkâra düşmüşsün..
Başkasına boşa ümit besleme!
Gerçek seven Niyazkâr'a düşmüşsün,
Eller çelme takmış vira düşmüşsün.

05.08.2014
Köksal CENGİZ (Niyazkâr)

20 Ekim 2014 Pazartesi



HÜKMÜNE GÜVENME!
                           "Hükmüne güvenme dünya hakimi,
                            Hükmün verir bir gün hükmün Hâkimi!"
                                                                                  K.C.

Kurduğun tuzaklara, nice mağdurlar düşer...
Sunduğun zehir aşlar, bir gün sana da pişer...

Mazlumun ahı kalmaz, zalimlerin yanında;
Hak yiyen iflah olmaz! Resül'ün beyanında...

Bir münafık, kâfirden Der ki: daha eşettir!
Kurtar nefsini kirden, nâr ı niran dehşettir!

Cürmün ateş olsa da, tek kendini yakarsın...
Gücün bir dağ olsa da, göçü bir gün yıkarsın...

Bazen bir yel götürür, aval aval bakarsın...
Bazen bir sel köpürür, çamur olur akarsın...

Aslını inkâr etme! Dönüş ancak O'nadır...
Amelini mahvetme! Sorgu, sual sonadır...

Elbette bu günlerin, hesabı sorulacak!
Niyazkâr hakkımızı,Yaradan'ım alacak!

Köksal CENGİZ(Niyazkâr)
20. 10.2014

14 Ekim 2014 Salı

BİR ÖMRÜN MUHASEBESİ

Yalan yanlış bir dünyada,
Benliğimi arıyorum...
Kâh gurbette kâh sılada,
Fâni hayat sürüyorum.

Çıkmazları kime sorsam?
Açmazları neye yorsam?
Hâlden hâle sersem sersem;
Düşe kalka yürüyorum...

Yok elimden bir tutanım,
Derdime derman katanım..
Ateş çemberi dört yanım...
Ben dondukça eriyorum...

Ezelden derdimiz çoktur,
Cananın sitemi oktur,
Tek ölüme çare yoktur;
Boşa efkâr sarıyorum...

Gün be gün eksilir nefes,
Perdelenir ışık ve ses...
Hakk'a kulluk gör ne enfes!
Nefsi yere seriyorum...

Seslenirim duyan olmaz,
Boş kap dolmaz, dolu almaz...
Hiç bir devran bâki kalmaz;
Gerçek dostu arıyorum...

Gönüllere haber salsam,
Sevenlerle birlik olsam,
Sevgiyi hükümran kılsam;
Sevmeyeni yeriyorum...

Bir ömür ki itiş-kakış...
Azı bahar, çoğusu kış...
Sakın tutma zulme alkış!
Kör değilim, görüyorum.

Bütün âlem diyar diyar,
İnkârından kahır duyar...
Hepimizin günahı var;
Tövbeyle af deriyorum...

O'ndan geldik, varış O'na...
Nefes nefes yarış O'na...
Niyazkâr'ım karış O'na...
O'nsuz neye yarıyorum?

Köksal CENGİZ(Niyazkâr)
14.10.2014

11 Ekim 2014 Cumartesi

GÖNLÜNÜ GÖNÜLDEN ANAR GÖNLÜMÜZ...
GÖNLÜNE YEL DEĞSE, KANAR GÖNLÜMÜZ...
AŞKININ PEŞİNDE PERVANE İKEN;
HİCRAN ATEŞİYLE YANAR GÖNLÜMÜZ...
11.10 2014

6 Ekim 2014 Pazartesi

-ÜSTÜME-

ZAMAN BİR DEV OLMUŞ YÜRÜR ÜSTÜME...
ÖMÜR KARLARINI KÜRÜR ÜSTÜME...
BİLMEZLER BUNCA YIL NASIL YANMIŞIM;
GECE KANDİL KANDİL ERİR ÜSTÜME,
ECEL YORGANINI VERİR ÜSTÜME...

SIRTLANLAR DİŞ BİLER ÜRÜR ÜSTÜME,
HAİNLER HESABI GÖRÜR ÜSTÜME...
GERÇEKLER ASLINI YİTİRMİŞ HEYHAT!
SOYSUZLAR YILLARDIR ÇÜRÜR ÜSTÜME,
VEFASIZ DOSTLARIM KİRİR ÜSTÜME...

KADER MİHNETİNİ VURUR ÜSTÜME...
HAKSIZLIK HAKSIZCA VARIR ÜSTÜME...
NİYAZKÂR, MURADIM GÜLLER DİKMEKTİ;
GÜLÜN YAPRAKLARI KURUR ÜSTÜME,
BİR TAŞ DİKERLER DE DURUR ÜSTÜME...

Köksal CENGİZ(Niyazkâr)