15 Ağustos 2015 Cumartesi

Sana Geldim
Nice sevgiler, nice sevgililer bıraktım ardımda;
Sana geldim!
Nice yoları yordum, nice engelleri yardım da;
Sana geldim!
Otağ kurmadım yurdumda...
Nice gurbetlerde,
Nice eyvanlarda arayıp, durdurdum da;
Sana geldim!
Nice hayaller, nice düşler kurdum,
Nice kahpelerden hesap sordum da;
Sana geldim!
Vatan,Millet, Bayrak, Ezan dediler, koştum...
Nice kör dövüşlerde kırdım da, kırıldım da;
Sana geldim!
Sen, gönül dağımda eşsiz gökçeğim!
Sen, sevda bağımda emsalsiz çiçeğim!
Hicranından yoruldum, siteminden darıldım da;
Sana geldim!
Bıkmadım bir ömür delice sevmekten...
Ateşine karıldım, alevine sarıldım da;
Sana geldim!
Bir engin deniz misaliydi gözlerin...
Meğer ilk bakışta vurgun yemişim, bilemedim...
Aşk - ı derununa vuruldum da;
Sana geldim!
Köksal Cengiz
06.08.2015
DESTUR GÖNLÜM!
Bunca çile bize yetmez mi sandın?
Bin dert üste, bin dert “eklersin” gönül!
Neler bahşetti de, ağyara kandın?
Dilin dolanır da, “teklersin” gönül!
Hak için sevmişsen, bunda ar olmaz!
Sevenin gönlünde yerin dar olmaz!
Kulun amelinde hissedar olmaz!
Söyle kimden kazanç “beklersin” gönül!
Hırs yüzünden sevdiğini kırarsın…
Yitirince yana yana ararsın…
Yâr değilsen söyle neye yararsın?
“Can!” diyeni niye “çoklarsın” gönül?
Nefs gemisi çürük ise batırır…
Kin ve nefret sahibini bitirir...
Takva, kulu menziline yetirir…
Durup azığını “yoklarsın” gönül…
Dolar bir gün ömrümüzün vadesi,
Biter aşk deminde, aşkın badesi…
Niyazkâr’ım başlar kul ifadesi;
Dünyadan göçünü “yüklersin” gönül…
Köksal CENGİZ(Niyazkâr)

GÖNLÜMÜZE ARZUHAL
Dua dua, niyaz niyaz,
Bir arzuhal “yazdı” gönül…
Sevenlere var imtiyaz;
Gül gönlüne “sızdı” gönül…
Yaradan’ım ol Lemyezel!
Var eylemiş seni özel…
Huyu güzel, kendi güzel;
Endamını “süzdü” gönül…
Bulunmaz emsalin, eşin,
Yürek kavurmak mı işin?
Kül eyledi kor ateşin…
Aşk harını “sezdi” gönül…
Pınar olup çağladıkça…
Yandım sevdan dağladıkça...
Hasret yolu bağladıkça…
Şu hicrana “kızdı” gönül!
Her şey fani, her şey yalan…
Muhabbettir bizden kalan…
“Var biraz da sen oyalan!”
Bu oyundan “bezdi” gönül…
Sona doğru adım adım…
Bozulacak ağız tadım…
Yarım kalacak muradım…
Muammayı “çözdü” gönül…
Keşke canan razı olsa!
Gönlümüzde karar kılsa!
Cennette yârini bulsa!
Verilmiş bir “sözdü” gönül...
Kim dayanır bunca derde?
Biter oyun, iner perde…
Sorarsın Niyazkâr nerde?
Aşk yeliyle “tozdu” gönül…
15.07.2015
Köksal CENGİZ(Niyazkâr)

20 Temmuz 2015 Pazartesi

“Muhabbet bağının emsalsiz gülü...

Arasam cihanda dengin bulunmaz! 

Sevda bahçesinin eşsiz bülbülü… 

Şu gönlünden daha engin bulunmaz!

SAHİBİNDEN DAHA ZENGİN BULUNMAZ.!18.07.2015

10 Temmuz 2015 Cuma

-BİR DİVANE FERYAT-

CAN KURBANIM “CANAN” DİYEN DİLLERE… 
EZELDEN VURGUNUM MAHZUN GÜLLERE… 
BİZİMKİSİ BİR DİVANE FERYATTIR;
BENZETİRLER ZÂR EDEN BÜLBÜLLERE…
-Niyazkâr-
10.07.215

Virane gönlümde her şey “harabe”…
Benliğim, nefsime oynar “körebe”…
Bilmem ki sonunda kim galip çıkar?
Ruhumda amansız bir “muharebe”…
-Niyazkâr-...
Bu ne zalim bir hicran? Sen bensiz, ben sensiz...
Hayalinle avunmaktayım sessiz sessiz…
Gönlü dara çeker yokluğunun acısı…

Vuslatının heyecanı ise emsalsiz…
-Niyazkâr-25.06.2015


AYRI GÜZEL…
Haşmetli mazinin neyini desem…
Dünü ayrı güzel, gün ayrı güzel…
Avamı, paşası, beyini desem;
İman ayrı güzel, din ayrı güzel...

Tarihi yeniden yazmadan önce,
Hainler içime sızmadan önce,
Kâfirler kudurup azmadan önce;
Zaman ayrı güzel, an ayrı güzel…

Saadet asrına hayran devirler,
Çağları aşıp da, Mevlâ’yı birler…
Hakkın vekiliydi, Sultan, Emirler;
Makam ayrı güzel, şan ayrı güzel…

Hoca Ahmet Yesevi’den bu yana,
Alpaslan’dan Yavuz Selim sultana,
Genç Fatih’ ten muhteşem Süleyman’a
Hakan ayrı güzel, Han ayrı güzel…

Gıptayla anarım eski günleri,
Üç kıtada saklı, haklı ünleri…
Bin bir gece sürdü her düğünleri,
Canan ayrı güzel, can ayrı güzel…

Ceddiyle övünsün gelecek neslim,
Türkümüz çığırsın nice hoş seslim,
Emanet, olmasın yâdlara teslim;
Sinan ayrı güzel, sin ayrı güzel…

Yeter küçüldüğüm, bu kadar yeter!
Terk ettiğim her yer gözümde tüter…
Yine “bin atlıyla”, çalınsın mehter,
Gülbank ayrı güzel, “gön” ayrı güzel…

Hak, hukuk, adalet timsali hilal!
Bilirim yüzünde niyedir, celal…
Olsun varlığımız,  varımız helal…
Vatan ayrı güzel, sen ayrı güzel…

Niyazkâr’ım nerde Hakk’a ahidim?
Öz yurdumda alçaklığa şahidim;
Telef edilmesin boşa yiğidim…
Menzil ayrı güzel, yön ayrı güzel…
04.05.2013

Köksal CENGİZ(Niyazkâr)

9 Temmuz 2015 Perşembe

BULUNMAZ
SANMA ÖMÜR SEVENLERE YÂR OLUR…
ÇOĞUNUN ADINI "BİLEN" BULUNMAZ!
DEĞİL GURBET, SILA BİLE DAR OLUR…
GÖZÜNÜN YAŞINI "SİLEN" BULUNMAZ!
NE O YANDAN NE BU YANDAN SORAN VAR...
FELEK GİBİ CEFA İLE YORAN VAR...
HEP DERDİM Kİ YÂR DİYEREK SARAN VAR...
SATARIZ CANI DA "ALAN" BULUNMAZ!”
DERT ÇEKSEN DE, KİM DERMANDIR DERDİNE?
SORMAZLAR Kİ "BU ADAMIN DERDİ NE?"
GÜN DOLANIR GELİR GECE DÖRDÜNE;
GÖNÜL KAPISINI "ÇALAN" BULUNMAZ…
FITRAT BU, SEVMEYE AŞİNA YÜREK…
ÂŞIKSA, UĞRUNA CAN VERMEK GEREK!
GEL DERİZ HİCRANA, “HESABI GÖREK!"
AŞKIN PAZARINDA "YALAN" BULUNMAZ!
CANANIN SİTEMİ CANANA NAZDIR!
ŞÂİRSEN, DOSTUNA NAZİRE YAZDIR!
GERÇEK SEVENLERE BİR ÖMÜR AZDIR!
ŞU FANİ DÜNYADA "KALAN" BULUNMAZ!
NASIL BİR SEVDAYA OLMUŞUM DUÇAR?
BEN ONA MEFTUNUM, O BENDEN KAÇAR.
BİLLAHİ NİYAZKÂR SEVİNÇTEN UÇAR…
VUSLATTAN ZİYADE "ŞÖLEN" BULUNMAZ...
Köksal CENGİZ(Niyazkâr)

"KALMADI MI DÜNYADA AHDE VEFA?
BİR AŞKA BEDEL OLUR MU, BİN CEFA?
SEN Kİ YANMAK NEDİR BİLMEZSİN DOSTUM!
DÜŞ DE GÖR GERÇEK SEVDAYA, BİR DEFA..."
-NİYAZKÂR-

6 Temmuz 2015 Pazartesi


GÖNÜLDE YER ALMAK "VEFA"DIR GÖNÜL!
GÖNÜLDE YÂR OLMAK "SEFA"DIR GÖNÜL!
TÜKENİR DÜNYANIN HER TÜRLÜ KAHRI;
GÖNÜLDEN KÖR OLMAK"CEFA"DIR GÖNÜL!
-Niyazkâr-

5 Temmuz 2015 Pazar

ANAYIM BİRAZ…

Eşsiz gözlerine kurban olduğum!
Dilin bal şerbettir, dudağın kiraz...
Sevda ateşine hasret kaldığım...
Al beni koynuna, yanayım biraz...

“İki can bir beden” gibiysek, bıkma!
Aşktan kavrulsak da aşksız bırakma!
Kaynayan pınar ol, yabana akma!
Yudum yudum sana kanayım biraz…

Bilesin vuslata arzumuz “çok”tur…
Belki bu dünyada kavuşmak “yok”tur,
Niyazkâr bağrıma saplanan “ok”tur…
Seninle cenneti anayım biraz…
05.06.2015

Niyazkâr

27 Haziran 2015 Cumartesi




Bu ne zalim bir hicran? Sen bensiz, ben sensiz...
Hayalinle avunmaktayım sessiz sessiz…
Gönlü dara çeker yoklu
ğunun acısı…
Vuslatının heyecanı ise emsalsiz…
-Niyazkâr-

25.06.2015

26 Haziran 2015 Cuma


 “KURBAN OLAM CAN SESEN!
MEFTUN OLAM NEFESEN!...
HARDASA N CEYLAN GÖZLÜM?
ÇILDIRIRAM GELMESEN…
26.06.2015
-Niyazkâr-



Heyhat!
“Yanarım” korkusuyla yanıma gelmiyorsun,
Aşkından yanıp, kül olduğumu bilmiyorsun…
26.06.2015

-Niyazkâr-
-NE KALMIŞ GERiYE-
“Yandırdın kalbimi gökçek yerinden…
kımın ateşi yaksın serinden…”
Uzatma hicranı, dönüp bir bak da;
Ne kalmış geriye o eserinden?

“Sorsam vaz mı geçti gönlünüz benden?
Hiçbir iz yok mudur, bugüne dünden?
Temelli mi sildin yoksa kalbinden?
Ne kalmış geriye o eserinden?”

Bir gün dolar ömrümüzün vadesi…
Dudaklarda kurur vuslat badesi…
Niyazkâr, gözdeydi inci tanesi…
Ne kalmış geriye o eserinden?
26.06.2015
Niyazkâr

25 Haziran 2015 Perşembe

“Bir gece yarısı bir güzel ile,
Candan muhabbetin tadı başkadır.
Vuslatın hazzına hasretsek bile;
Her söz, her fısıltı yine aşkadır...”
17.05.2015
K.CENGİZ(Niyazkâr)



“Dudağın kirazdır, dilin petek bal…
Yanakta goncalar birbirinden al…
Bir çift suna gizli sinen üstünde,
Ya sen ikram eyle, ya bu canı sal!
17.05.2015

K.CENGİZ(Niyazkâr)
Her daim sanaysa meylim...
Söyle neylim? Söyle neylim?
25.06.2015
-Niyazkâr









Gönül vurgunsa gözlere…
 Gerek kalmaz ki sözlere
                                    -Niyazkâr-


Neler Olmaz ki…

“Hicranla yandıkça, yürek “har” olur…
Aşkına kandıkça, aşk “ buhar” olur…
Neyleyim ki mevsim kışa dayandı…
Yoksa senle bir ömür “bahar” olur…”
-Niyazkâr-

20.06.2015

24 Haziran 2015 Çarşamba

KÂR EYLEMEZ…
Bir sevdaya tutulmuşum,
Tabip, derman kâr eylemez.
Ateşlere atılmışım…
Tabip, derman kâr eylemez.

Gönül melül-mahzun yine,
Feryat-figan dertli sine,
Tükenirim günden güne…
Tabip, derman kâr eylemez.

Fırsatlarım bir bir kaçar,
Külhan beyler bela saçar…
Derdimden kalmışım naçar;
Tabip, derman kâr eylemez.

Kader çizmiş yolumuzu,
Firkat bükmüş belimizi,
Canan tutmaz elimizi,
Tabip, derman kâr eylemez.

Ün ettikçe artar zârım,
Sanma derdimden bîzarım.
Aşk okurum, aşk yazarım…
Tabip, derman kâr eylemez.

Vurmuş bizi mihnet oku,
Netsin sargı, netsin yakı?
Doldur be içeyim saki!
Tabip, derman kâr eylemez.

Etsen muhabbet talimi…
Görsen anlardın hâlimi.
Hazan kırdı gül dalımı…
Tabip, derman kâr eylemez.

Sözüm geçmedi özüme,
Gönlüm vurmadı yüzüme…
Dünya kör oldu gözüme…
Tabip, derman kâr eylemez.

Gülistanda güller kara…
Bülbül başlar intizara…
Yâr olmazsa Niyazkâr’a;
Tabip, derman kâr eylemez.
19.02.2015

Köksal CENGİZ(Niyazkâr)

13 Haziran 2015 Cumartesi

DİNLE BE GÜLÜM!
Candan özge can bildiğim cananım!
Gönlünün gönlümde “nazı” olacak!
Eşsiz bir sevdayla içten yananım!
Yandıkça aşkının “közü” olacak!
Bir ışık hızıyla geçiyor zaman,
Ağaya-paşaya vermiyor aman!
Eceli yenmeye var mıdır güman?
Elbet her baharın “güzü” olacak!
Yaşadığın anı bilmelisin”kâr”…
Hoyratça harcayan hep yenik çıkar!
Her hicranda vardır farklı bir efkâr…
Hüzünler ömrünün “tuzu” olacak…
Kimler kondu, kimler göçtü bu hana?
Dolup boşalıyor Adem’den yana…
Sanma ki bu dünya yâr olur sana…
Her kulun cennette “gözü” olacak!
Azrail elinden kurtulan olmaz!
Zulmeden zalimin yanına kalmaz!
Kim demiş mazlumlar hakkını almaz?
Her mağdurun elde “kozu” olacak!
“Muhabbet”tir, gerçek dosta hediye…
Yok yere kalpleri kırmak ne diye?
Yemin olsun Üç’e, Beş’e, Yedi’ye!
Üzenin ruhunda “sızı” olacak…
Bir gün kurulunca yüce mahkeme,
Dava arz edilir “Mutlak Hâkim’e!”
Söyle! Orda “kefil”, kim olur kime?
Acep kimin gülen “yüzü” olacak?
Az yaşa, çok yaşa ölüm var ölüm!
Son nefeste biter buradaki bölüm…
Gel de başucumda dinle be gülüm!
Niyazkâr’ın sana “sözü” olacak!
12.06.2015
Köksal CENGİZ

4 Haziran 2015 Perşembe

ŞU ÖMRÜMÜZ
Gahi koşa, gahi dura,
Geçip gider şu ömrümüz.
Bir kuburdan, bir kubura…
Geçip gider şu ömrümüz.
Ne hayaller kura kura,
Neler yükleriz şuura…
Bitmez gibi aklın sıra;
Geçip gider şu ömrümüz.
Bin millette bin bir töre,
En güzeli bize göre…
Bazen şaşıp meçhul yere;
Geçip gider şu ömrümüz.
Bazen “yazı!”, bazen “tura!”…
Kimi hastadır “hatır”a…
Kimine “kesik fatura!”...
Geçip gider şu ömrümüz.
Herkeste var farklı yara,
Türlü türlü düşer dara.
Emaneti yora yora,
Geçip gider şu ömrümüz.
Zalim, kulu sokar zora…
Mazlum, kolay düşer tora…
Nice gönlü kıra kıra;
Geçip gider şu ömrümüz.
Hayat akan durgun dere…
Başı var da, sonu nere?
Bir kaderi süre süre;
Geçip gider şu ömrümüz.
Sen türkü ol, bense cura…
Oynayalım “Çayda çıra!”
Düğün, dernek, zılgıt, nara;
Geçip gider şu ömrümüz.
Sakın dalma günahlara!
Orda geçmez, mal, mülk, para!
Ya nurlara, ya da nâra;
Geçip gider şu ömrümüz…
Bazı bazı, ara sıra;
Hak dostları sorup, ara!
Dua bahşet Niyazkâr’a;
Geçip gider şu ömrümüz.
Köksal CENGİZ(Niyazkâr)
BİR ŞEY KALMADI SABAHA
Bunca gayret boşa gitmez,
Bir şey kalmadı sabaha.
Sanmayın zulümler bitmez,
Bir şey kalmadı sabaha.
Duâ, niyaz “ berekettir! ”
Hızın başı, “ harekettir! ”
Umarsızlık, “ felakettir!”
Bir şey kalmadı sabaha.
Zorbalardan yılmayasın!
Geçeğe kör olmayasın!
Çıkmaz yola dalmayasın!
Bir şey kalmadı sabaha.
Hak batılı elbet kovar!
Ne sur kalır, ne de duvar…
Yeter ki Rabb’ine yalvar!
Bir şey kalmadı sabaha.
Tut elinden vefakârın!
Hakça bolüş helâl kârın!
Gelir özlediğin yarın;
Bir şey kalmadı sabaha.
Azıksız varılmaz öyle!
Eksiğini tamam eyle!
Hakk’ı zikret, hakkı söyle!
Bir şey kalmadı sabaha.
Mevlam ne kapılar açar…
Zulmetlere nurlar saçar...
Yarasa ışıktan kaçar…
Bir şey kalmadı sabaha.
Kahpe oyunu bozalım!
Huzurla gezip tozalım…
Yeni bir destan yazalım!
Bir şey kalmadı sabaha.
Sahip çıkalım devlete!
Dur! Diyelim ihanete…
Menzil, Asr-ı Saadete…
Bir şey kalmadı sabaha.
İnançla yürü Milletim!
Ebed sürsün hürriyetim!
Gülsün artık öksüz, yetim;
Bir şey kalmadı sabaha.
Kapılma arsız, hırsıza!
Münafığa, onursuza!
Hesap sor tüm uğursuza!
Bir şey kalmadı sabaha.
Bölünürse aziz vatan,
Niyazkâr der: senin hatan!
Haykırıyor şehit atan:
“Bir şey kalmadı sabaha!”
Köksal CENGİZ(Niyazkâr)
16.05.2015
Gündüz geceye,
Gece sabaha,
Dallar çiçeğe,
Çiçek yaprağa vurgundu…
Ben San'a…...


Güzelleri çatlatan güzelden güzel sensin!"
Gel gönlüme bahar ol, gülistanım şenlensin...
Kerem Aslı'ya yangın, Mecnun da Leyla'sına;
Gel ki emsalsiz aşkın yüreğimde demlensin..
02.06.2015...
Beğenmekten Vazgeç · Yorum Yap · Paylaş