29 Ekim 2017 Pazar

CUMHURİYET DESTANI
Milletimin kanına karılmışken cesaret,
Yakışmazdı bizlere ne zillet, ne esaret.
Kan verdi Al bayrağa nice şehit ve gâzi,
Canlandı gözümüde eşsiz, haşmetli mâzi.
Yine bir yiğit çıktı en zorlu anımızda,
Üçler, Kırklar,Yediler saf tuttu yanımızda.
Sırtlanlar parçalayıp yutmak isterken yurdu,
Belli ki unutmuştu yaralı olan kurdu…
Oysa dünya bilirdi her Türk doğuştan nefer,
Başkomutan ardından halkım eyledi sefer
Nice kınalı koçu kurban ettik cephede,
Kalpağıyla görüldü Ata’m Kocatepede.
İstiklâl aşkı ile dağlarda ateş yanar,
İnönü ve Sakarya, şahlanır Dumlupınar…
O gün savrulan kafa, kol, bacak, kemik, etti,
İki meydan savaşı, şükür zaferle bitti
İngiliz, Fransız’ı vatan bağrından söktük,
İzmirde Yunanlı’yı toptan denize döktük.
Şehirlerimde bitti İtalyan’ın talanı,
Hilal’e yenik düştü, ehl-I salip yılanı.
Yeniden dalgalandı ufkumuzda Al sancak!
Onun yüce kadrini, bilir can veren ancak!
"Bin Dokuz Yüz Yirmi Üç", çıktı Meclis’ten karar,
İrademiz hükmünü ortak akılda arar.
Milletimin her ferdi âşık sana hürriyet!
Niyazkâr’ım ebedi yaşasın Cumhuriyet!
Köksal CENGİZ
29.10.2017
Görüntünün olası içeriği: 3 kişi, ayakta duran insanlar, takım elbise ve ayakkabılar

18 Ekim 2017 Çarşamba

Sevdaya Dair

Ne biter hicranı bülbüle gülün...
Ne hasretle zârı güle bülbülün...
Vuslatına erememiş bir sevda,
Ömür törpüsüdür seven gönülün.
Niyazkâr
13.06.2016

DİNLE BE GÜLÜM!
Candan özge can bildiğim cananım!
Gönlünün gönlümde “nazı” olacak!
Eşsiz bir sevdayla içten yananım!
Yandıkça aşkının “közü” olacak!

Bir ışık hızıyla geçiyor zaman,
Ağaya-paşaya vermiyor aman!
Eceli yenmeye var mıdır güman?
Elbet her baharın “güzü” olacak!

Yaşadığın anı bilmelisin”kâr”…
Hoyratça harcayan hep yenik çıkar!
Her hicranda vardır farklı bir efkâr…
Hüzünler ömrünün “tuzu” olacak…

Kimler kondu, kimler göçtü bu hana?
Dolup boşalıyor Adem’den yana…  
Sanma ki bu dünya yâr olur sana…
Her kulun cennette “gözü” olacak!

Azrail elinden kurtulan olmaz!
Zulmeden zalimin yanına kalmaz!
Kim demiş mazlumlar hakkını almaz?
Her mağdurun elde “kozu” olacak!

“Muhabbet”tir, gerçek dosta hediye…
Yok yere kalpleri kırmak ne diye?
Yemin olsun Üç’e, Beş’e, Yedi’ye!
Üzenin ruhunda “sızı” olacak…

Bir gün kurulunca yüce mahkeme,
Dava arz edilir “Mutlak Hâkim’e!”
Söyle! Orda “kefil”, kim olur kime?
Acep kimin gülen “yüzü” olacak?

Az yaşa, çok yaşa ölüm var ölüm!
Son nefeste biter buradaki bölüm…
Gel de başucumda dinle be gülüm!
Niyazkâr’ın sana “sözü” olacak!
12.06.2015
Köksal CENGİZ
HABERSİZ
Gönül bir güzelin seyrine dalıp,
Vurgun yemiş gibi durur habersiz...
Efkârlı başını sevdaya salıp,
Hazan bağı gibi kurur habersiz...

Zaman, dehlizinde gergef mi dokur?
Firkat, mektubunu bana mı okur?
Sinem'de bir bülbül durmadan şakır...
Yüreğim zârından erir habersiz...

Ya ben erken geldim, ya sen geç kaldın...
Ceylan gözlerinle aklımı aldın...
Şu seven kalbime hasretin saldın...
Ruhum bedenimde çürür habersiz...

Yalnızlık her gece sorguya çeker...
Cevapsız sorular kaddimi büker...
Gözlerim hicrinden kanlı yaş döker...
İdam fermanımı verir habersiz...

Hangi ok durur ki gerilmiş yayda?
Ok yaydan çıktıysa buna ne fayda?
Baş bedende durur, akıl uzayda...
Ayak bir menzile yürür habersiz...

Şimdi gelip çattı ömrün son demi...
Dümensiz yol alır bu sessiz gemi...
Niyazkâr aşkına mahkum "bende"mi?
Düşte vuslatını görür habersiz...
Niyazkâr 
18.09.2016
**************************






Bir sevgi hazinesiyken şu yüreklerimiz...
Yok ediyor onu bir tek güvensizliğimiz...
Niyazkâr
20.09.2016

BU HAYAT YORDU BENİ
Candan daha can gönül!
Bu hayat yordu beni.
Gel derdime yan gönül!
Bu hayat yordu beni.

Ettim nefsimle savaş...
Tükendim yavaş yavaş...
Ne makam- mevki ne aş;
Bu hayat yordu beni.

Ümidimi kırdılar...
Çilelere kardılar...
Yerden yere vurdular...
Bu hayat yordu beni.

Yürek yandıkça yandı,
Kor aleve dayandı...
Belli ki geç uyandı...
Bu hayat yordu beni.

Boyun eğdim zalime...
Eller güldü hâlime.
Çare yok ahvâlime;
Bu hayat yordu beni.

Yoksa Mevlâ'dan izin,
Dolar ömrüne hüzün...
Unutma Hakk'a sözün!
Bu hayat yordu beni.

Sevene ırak huzur,
Ecelse her an hazır.
Kıpti Han, soysuz Vezir...
Bu hayat yordu beni.

Açtın kalbimde yara,
Sakın kalkma inkâra;
Gel yâr ol Niyazkâr'a!
Bu hayat yordu beni.
K. CENGİZ ( Niyazkâr)
28.09.2016

14 Ekim 2017 Cumartesi

GÖNÜL MİRACI


Nasip olsa bana gönül mîrâcı,
Seyre dalsam doyunca mâverâyı...
Bu mekânda kim değil ki kiracı?
Her kul bekler vâdesince sırayı... 

Gönül kırılgandır, nârin mi nârin...
Ara bul dostlarda, var mıdır yerin?
Sırrına kim vâkıf olmaz ki yârin,
Görsen şaşırırsın akla, karayı...

Vefâ sevenlerde aranan husus,
Aşk için yanmaksa, âşığa mahsus.
Ya hayırlı bir şey söyle! Yahut sus!
Cânanla yok yere, açma arayı...

Ömür dedikleri bir «sırlı varak»,
Bazen bolca rahmet, bazen de kurak...
Ölüm her yaş için, sanma çok ırak;
Ânîden yıkılır dünya sarayı...

Vakit varken amelini has eyle!
Övünme malınla, mevkinle öyle...
Hakk’ı temsil eyle, hakikat söyle!
Yak zulmeti yok eyleyen çırayı...

Nefsini yüceltip, yüksekten uçma!
Beşerî sevgide aşırı kaçma!
Kadir bilmezlere sırrını açma!
Her an azdırırlar küçük yarayı...

Rûhumuz diridir, çürüyen beden,
Ötede bekleşir, hep önden giden.
Vâdeler dolunca hazırdır «neden?»;
Kimse ebet mekân tutmaz burayı.

Baş tâcım Kur’ân’ dır, rehberim Nebî!
Ardından halefler, nice sahâbî...
Niyazkâr, matlûbun cinansa tabî;
Gayret et, takvayla öde kirayı...

13 Ekim 2017 Cuma

EYVALLAH

Söyle! Kim emin?
Olur mu sabah?
Etme çok yemin,
Değildir mubah.

Dolaşsan il il,
Kim olur kefil?
Kalırsın sefil,
Eylersin hep âh.

Bu günü dünden,
Bir'i yüz binden, 
Az görüp dinden,
Çıkarsan eyvah.

Azıtsa "ene"
Açılır çene,
"Ben" derse yine,
Affetmez Allah.

Aman ha! Aman!
Cehennem yaman.
Niyazkâr îman
Kurtarır Vallah!

Köksal CENGİZ

2 Ekim 2017 Pazartesi

KERKÜK’E HOYRATLAR
Bir öksüz bala Kerkük,
Versek dal dala Kerkük,
Seni menden ayıran,
Vatansız kala Kerkük!
*************

Sahipsiz sıla Kerkük,
Hak yardım kıla Kerkük?
Vuslatımız uzadı,
Gün döndü yıla Kerkük!
*************

Dilek tut, dile Kerkük!
Bitsin bu çile Kerkük.
Hicranımız son bulsun,
Ebedi güle Kerkük!
*************
Başın bela mı Kerkük?
Okunur selâ Kerkük.
Neçe yıldan beridir,
Türklüğe kala Kerkük.
KERKÜK'Ü HAK SAKLASIN!
MEN ÖLEM, KALA KERKÜK!
-Niyazkâr-
25.09.2017

*************
“Bilmirem kardaş mısan?
Yoksa kara daşmısan?”
BU GECE KARA KERKÜK!
GÖNLÜMDE YARA KERKÜK...
GAVİM, GARDAŞ NEREDE?
GELİP DE SARA KERKÜK!
Niyazkâr
26.09.2017
***********************
YARA SIZLAR
EL DEĞSE YARA SIZLAR.
ÇEKTİĞİNİ NE BİLSİN,
GAMSIZLAR, YARASIZLAR...
Niyazkâr
26.09.2017
***********************
DÜZENE
YOKUŞA NE? DÜZE NE?
KEL KAŞA; KÖR GÖZE NE?
BELÂNIN EN BÜYÜĞÜ;
TÜRKMENİMİ ÜZENE!
LÂNET KAHPE DÜZENE!
Niyazkâr
26.09.2017
***********************
ÇEKTİLER DARA MENİ,
KOYDULAR NARA MENİ,
KARDAŞ DEDİM GELMEDİN;
BÂRİ SOR, ARA MENİ!
Niyazkâr
26.09. 2017
************************
SUSTURULDU DİLİMİZ,
KELEPLENDİ ELİMİZ,
TALAN OLDU İLİMİZ,
DÜNDEN BETER HÂLİMİZ,
DEYİN BEYLER! BİZ KİMİZ?
Niyazkâr
26.09.2017
************************
DERTLERİ AYAN KERKÜK,
GÜNLERİ SAYAN KERKÜK,
GAVİM GARDAŞ YOLDADIR,
AZ DAHA DAYAN KERKÜK!
Niyazkâr
28.09.2017
************************
YOK İSE AHDE VEFÂ,
ÇEKERSİN BİN BİR CEFÂ
YETİŞ KUDRETLİ HALKIM!
KERKÜK DARDA BU DEFA!
Niyazkâr
28.09.2017
************************
ÖZÜMDEN
YAD DÜŞMÜŞEM ÖZÜMDEN
KERKÜK SENDEN VAZ GEÇMEM!
VAZ GEÇSEM DE ÖZÜMDEN...
Niyazkâr
29.09.2017
*************************

KALASIYAM

KERKÜK'ÜN KALASIYAM,

BİR TÜRKMEN BALASIYAM
KERKÜK MENİM ÖZ YURDUM
KERKÜK'TE KALASIYAM.
Niyazkâr
29.09.2017
*************************
KARALIYAM
KERKÜK'EM KARALIYAM
YÜREKTEN YARALIYAM
EL DİYER BİZİM KERKÜK
BİLMİREM HARALIYAM?
-Niyazkâr-
29.09.2017
************************
DİNE GÖZYAŞIN KERKÜK! 
CEVHERDİR DAŞIN KERKÜK. 
VERSEK SENLE EL ELE,
YÜKSELE BAŞIN KERKÜK! 
Niyazkâr 
29.09.2017
********************************

YARA MENİ

DERT MENİ YARA MENİ

YA AL CANIMI MEVLÂM
YA YETİR YARA MENİ
Niyazkâr- 29.09.2017
*************************
Kerkük'üm nece Kerkük? Dilimde hece Kerkük! İmdat diler Allah'tan, Her gün her gece Kerkük. Niyazkâr 29.09.2017
*********************************


9 Haziran 2017 Cuma

BiLMEM

Bir efsunkâr gece, yalnız başıma
Hüzün bulut olmuş sarmış uykumu.
Nazar değdirmişler sevda kuşuma,
Hicran ağıt olmuş, yormuş uykumu.
Vefasız sevgili anar mı bilmem,
Ruhunda kandiller yanar mı bilmem.

Günler aya dönmüş, aylar kaç yıla?
Çektiklerim günahıma sayıla…
Tek isteğim nankör nefsim ayıla…
Şiirler, romanlar yazmaz öykümü;
Vefasız sevgili kınar mı bilmem,
Niyazkâr Yâr'ine kanar mı bilmem…

27.07.2006 
Köksal CENGİZ (Niyazkâr)

8 Haziran 2017 Perşembe

HABERSİZ
Gönül bir güzelin seyrine dalıp,
Vurgun yemiş gibi durur habersiz...
Efkârlı başını sevdaya salıp,
Hazan bağı gibi kurur habersiz...

Zaman, dehlizinde gergef mi dokur?
Firkat, mektubunu bana mı okur?
Sinem'de bir bülbül durmadan şakır...
Yüreğim zârından erir habersiz...

Ya ben erken geldim, ya sen geç kaldın...
Ceylan gözlerinle aklımı aldın...
Şu seven kalbime hasretin saldın...
Ruhum bedenimde çürür habersiz...

Yalnızlık her gece sorguya çeker...
Cevapsız sorular kaddimi büker...
Gözlerim hicrinden kanlı yaş döker...
İdam fermanımı verir habersiz...

Hangi ok durur ki gerilmiş yayda?
Ok yaydan çıktıysa buna ne fayda?
Baş bedende durur, akıl uzayda...
Ayak bir menzile yürür habersiz...

Şimdi gelip çattı ömrün son demi...
Dümensiz yol alır bu sessiz gemi...
Niyazkâr aşkına mahkum "bende"mi?
Düşte vuslatını görür habersiz...
Niyazkâr 
18.09.2016

18 Şubat 2017 Cumartesi

Köksal CENGİZ(Niyazkâr)

Köksal CENGİZ(Niyazkâr)


   AŞK EFSANESİ
Sen güllerden al kadife tenlisi... 
Ben o gülde sade bir çiğ tanesi... 
Sürsün bu sevdamız sonsuza kadar! 
Desinler: "Ölümsüz aşk efsanesi..."
Niyazkar 


18.02.2016

Otomatik alternatif metin yok.