28 Ekim 2014 Salı

ADALETİ ARIYORUM!

Acep gören var mı dostlar!
Adaleti arıyorum!
Akibeti sır mı dostlar?
Adaleti arıyorum!

Vicdanında  kıstas "ar" mı 
Hükmünde "Ayet" arar mı?
Zalimden hesap sorar mı?
Adaleti arıyorum!

Bozumuşsa terazisi;
Nasıl doğru tartsın bizi?
Haksızlıklar dizi dizi...
Adaleti arıyorum!

Yüzyıllarca uhuvveti,
Güçlü kıldı bu devleti...
Huzur bulsun Türk Milleti;
Adaleti arıyorum!

İnancımla solmaz özüm,
Tefrikada olmaz çözüm!
Ferasetle baksın gözüm;
Adaleti arıyorum!

Düşünme" kimin yakını?"
Kim haklıysa ver hakkını!
Başlatıp Hakk'a akını;
Adaleti arıyorum!

Kibirli bir hayat sürme!
Yalan yalnış karar verme!
Sakın kul hakkına girme!
Adaleti arıyorum!

"İmhal eder, ihmal etmez!"
Hak katında haklar yitmez!
Rabb'im kuluna zulmetmez!
Adaleti arıyorum!..

Hem ukbada hem dünyada,
Mevlam yetişsin imdada!
Niyazkâr feryat feryada;
ADALETİ ARIYORUM!

28.10.2014
Köksal CENGİZ(Niyazkâr)

26 Ekim 2014 Pazar

ZULMÜNDE BOĞULUR ZULMÜN KASABI

Ufkumuzdan kayıp gitmiş yıldızlar...
Nerde arayayım, kimden sorayım?
Gözlerim kan ağlar, yüreğim sızlar!
Özlenen menzile nasıl varayım?

Emsalsiz mazimiz eşsiz bir çağdı...
İnancımız nurdu, sönmez çerağdı...
Devlet "ebet müddet"haşmetli dağdı...
Kahpe oyunlara nasıl durayım?

İnleyen ney olmuş, ünler figanım...
Her yanda yangın var, değil bir yanım...
Vatan sele teslim, yetmez gümanım...
Düştüğüm gafleti neye yorayım?

Sorulur elbette bir gün hesabı!
Zulmünde boğulur zulmün kasabı...
Niyazkâr, bozarsa millet asabı;
Taşan bir volkanım, esen borayım!
Köksal CENGİZ (Niyazkâr)

23 Ekim 2014 Perşembe

VUSLAT NE ZAMAN?
Sızlasın mı yüreğim…
Yıllar yılları,
Kovalasın mı bu hayat koşusunda?
Sevenler, bin bir acıyı güçlükle taşısın mı?
Duygular, gönülden sevdiklerini ansın mı?
Ruhlar yeniden kor ateşle tutuşup, yansın mı?
Sabırlar taş mı kesilsin…
Yoksa yüz bin fersah haddini aşsın mı?
Sırılsıklam sarhoş mu olsun kara sevdalılar,
Ümitler kabına sığmayıp, taşsın mı?
Ya karşılıksız aşklar, çileli âşıklar…
Yarım yamalak, boynu bükük kalsın mı?
Her seher,
Zifiri gecenin koynundan;
Sessiz sedasız, eli bohçasız…
Meçhul bir güne çarçabuk kaçsın mı?
Toprak uyansın mı rahmetle yeniden?
Tohumlar bin bereketle çatlasın mı?
Gülistanda güller gülleri,
Bülbüller bülbülleri kıskansın mı?
Kışlar baharlara, baharlar yazlara hazlansın mı?
Sevgililer birbirine bin türlü nazlansın mı?
Ömürler geçiversin mi an gibi,
Şu fâni hayatlar acı-tatlı, doludizgin yaşlansın mı?
Sıladan gurbete, gurbetten sılaya;
Selamlar, sevgiler, muhabbetler…
Hasretle ulaşsın mı?
Dolup boşalsın mı yüreğim yüreğine…
Hicranından sızım sızım sızlansın mı?
Ağıtlar, bozlaklar, içli hoyratlar köz misali;
Ruhumuzu haşlasın mı?
Ya da pervane bendeniz
Kavrulup kor ateşinizde;
Ebedi vuslata başlasın mı?
27. 11. 2013
Köksal CENGİZ

22 Ekim 2014 Çarşamba

DÜŞMÜŞSÜN!
Gönül gül aşkıyla zâra düşmüşsün...
Bülbül olup intizara düşmüşsün...
Tabipler anlamaz senin hâlinden;
Vuslat için kızgın kora düşmüşsün...
Gönül gül aşkıyla zâra düşmüşsün...

Sıla mı, gurbet mi hara düşmüşsün?
Hicran kavurdukça dara düşmüşsün...
âşık anlar maşuğunun dilinden;
Bir ah çekip bin efkâra düşmüşsün...
Sıla mı, gurbet mi hara düşmüşsün?

Sevdası amansız yâre düşmüşsün,
Vurulup zamansız yere düşmüşsün..
Can dediğin cananından ayrılmaz;
Heyhat! Sen de bir ağyare düşmüşsün,
Sevdası amansız yâre düşmüşsün,

Tutuşup, kavrulup nâra düşmüşsün,
Nadana aldanıp tora düşmüşsün...
Zaten med-cezirden farksız şu hayat;
Demek sen de zordan zora düşmüşsün,
Tutuşup, kavrulup nâra düşmüşsün,

Eller çelme takmış vira düşmüşsün..
İncinip de hep inkâra düşmüşsün..
Başkasına boşa ümit besleme!
Gerçek seven Niyazkâr'a düşmüşsün,
Eller çelme takmış vira düşmüşsün.

05.08.2014
Köksal CENGİZ (Niyazkâr)

20 Ekim 2014 Pazartesi



HÜKMÜNE GÜVENME!
                           "Hükmüne güvenme dünya hakimi,
                            Hükmün verir bir gün hükmün Hâkimi!"
                                                                                  K.C.

Kurduğun tuzaklara, nice mağdurlar düşer...
Sunduğun zehir aşlar, bir gün sana da pişer...

Mazlumun ahı kalmaz, zalimlerin yanında;
Hak yiyen iflah olmaz! Resül'ün beyanında...

Bir münafık, kâfirden Der ki: daha eşettir!
Kurtar nefsini kirden, nâr ı niran dehşettir!

Cürmün ateş olsa da, tek kendini yakarsın...
Gücün bir dağ olsa da, göçü bir gün yıkarsın...

Bazen bir yel götürür, aval aval bakarsın...
Bazen bir sel köpürür, çamur olur akarsın...

Aslını inkâr etme! Dönüş ancak O'nadır...
Amelini mahvetme! Sorgu, sual sonadır...

Elbette bu günlerin, hesabı sorulacak!
Niyazkâr hakkımızı,Yaradan'ım alacak!

Köksal CENGİZ(Niyazkâr)
20. 10.2014

14 Ekim 2014 Salı

BİR ÖMRÜN MUHASEBESİ

Yalan yanlış bir dünyada,
Benliğimi arıyorum...
Kâh gurbette kâh sılada,
Fâni hayat sürüyorum.

Çıkmazları kime sorsam?
Açmazları neye yorsam?
Hâlden hâle sersem sersem;
Düşe kalka yürüyorum...

Yok elimden bir tutanım,
Derdime derman katanım..
Ateş çemberi dört yanım...
Ben dondukça eriyorum...

Ezelden derdimiz çoktur,
Cananın sitemi oktur,
Tek ölüme çare yoktur;
Boşa efkâr sarıyorum...

Gün be gün eksilir nefes,
Perdelenir ışık ve ses...
Hakk'a kulluk gör ne enfes!
Nefsi yere seriyorum...

Seslenirim duyan olmaz,
Boş kap dolmaz, dolu almaz...
Hiç bir devran bâki kalmaz;
Gerçek dostu arıyorum...

Gönüllere haber salsam,
Sevenlerle birlik olsam,
Sevgiyi hükümran kılsam;
Sevmeyeni yeriyorum...

Bir ömür ki itiş-kakış...
Azı bahar, çoğusu kış...
Sakın tutma zulme alkış!
Kör değilim, görüyorum.

Bütün âlem diyar diyar,
İnkârından kahır duyar...
Hepimizin günahı var;
Tövbeyle af deriyorum...

O'ndan geldik, varış O'na...
Nefes nefes yarış O'na...
Niyazkâr'ım karış O'na...
O'nsuz neye yarıyorum?

Köksal CENGİZ(Niyazkâr)
14.10.2014

11 Ekim 2014 Cumartesi

GÖNLÜNÜ GÖNÜLDEN ANAR GÖNLÜMÜZ...
GÖNLÜNE YEL DEĞSE, KANAR GÖNLÜMÜZ...
AŞKININ PEŞİNDE PERVANE İKEN;
HİCRAN ATEŞİYLE YANAR GÖNLÜMÜZ...
11.10 2014

6 Ekim 2014 Pazartesi

-ÜSTÜME-

ZAMAN BİR DEV OLMUŞ YÜRÜR ÜSTÜME...
ÖMÜR KARLARINI KÜRÜR ÜSTÜME...
BİLMEZLER BUNCA YIL NASIL YANMIŞIM;
GECE KANDİL KANDİL ERİR ÜSTÜME,
ECEL YORGANINI VERİR ÜSTÜME...

SIRTLANLAR DİŞ BİLER ÜRÜR ÜSTÜME,
HAİNLER HESABI GÖRÜR ÜSTÜME...
GERÇEKLER ASLINI YİTİRMİŞ HEYHAT!
SOYSUZLAR YILLARDIR ÇÜRÜR ÜSTÜME,
VEFASIZ DOSTLARIM KİRİR ÜSTÜME...

KADER MİHNETİNİ VURUR ÜSTÜME...
HAKSIZLIK HAKSIZCA VARIR ÜSTÜME...
NİYAZKÂR, MURADIM GÜLLER DİKMEKTİ;
GÜLÜN YAPRAKLARI KURUR ÜSTÜME,
BİR TAŞ DİKERLER DE DURUR ÜSTÜME...

Köksal CENGİZ(Niyazkâr)