GÖNÜL ATEŞİ
Dünya gözü ile
dıştan görülmez,
İçten içe yakar
gönül ateşi…
Gönlü olmayana
devran verilmez;
“Pervane mi?” bakar
gönül ateşi…
Bazen bir sel
olur, bazen durulur…
Bazen
cilvelenir, bazen darılır.
Bazen rahvan
gider, bazen yorulur…
Âhir kaddin* büker
gönül ateşi…
Hicran bir
beladır, çekenler bilir…
Dertlerin
başında önce o gelir.
Her gönül,
gönülden seveni bulur;
Nârdan nâra
sokar gönül ateşi…
Canan gönlü onla
cana bağlanır…
Kemal-i aşk o
ateşle sağlanır…
Âşıkların
yürekleri dağlanır;
Yıldırımlar
çakar gönül ateşi…
Gülistanda
gonca gülün harıdır,
Seven cana,
sevdasının kârıdır.
Bir ateş ki
sevmeyenden beridir;
Nasipsizi sıkar
gönül ateşi…
Gönül odur;
nefreti, kini bilmez…
Gönül odur; hep
verir, hiç eksilmez…
Gönül odur;
“ten ölür o can ölmez”…
Baştanbaşa vakar
gönül ateşi…
Niyazkâr’ da
düştü bu kor ateşe,
Meftun oldu
gönülden seven eşe.
Ne aya
emsaldir, ne de güneşe;
Belki baskın
çıkar gönül ateşi…
09.03.2014
Köksal
CENGİZ(Niyazkâr)
*kadd(a)=
boy-pos