18 Ekim 2017 Çarşamba

HABERSİZ
Gönül bir güzelin seyrine dalıp,
Vurgun yemiş gibi durur habersiz...
Efkârlı başını sevdaya salıp,
Hazan bağı gibi kurur habersiz...

Zaman, dehlizinde gergef mi dokur?
Firkat, mektubunu bana mı okur?
Sinem'de bir bülbül durmadan şakır...
Yüreğim zârından erir habersiz...

Ya ben erken geldim, ya sen geç kaldın...
Ceylan gözlerinle aklımı aldın...
Şu seven kalbime hasretin saldın...
Ruhum bedenimde çürür habersiz...

Yalnızlık her gece sorguya çeker...
Cevapsız sorular kaddimi büker...
Gözlerim hicrinden kanlı yaş döker...
İdam fermanımı verir habersiz...

Hangi ok durur ki gerilmiş yayda?
Ok yaydan çıktıysa buna ne fayda?
Baş bedende durur, akıl uzayda...
Ayak bir menzile yürür habersiz...

Şimdi gelip çattı ömrün son demi...
Dümensiz yol alır bu sessiz gemi...
Niyazkâr aşkına mahkum "bende"mi?
Düşte vuslatını görür habersiz...
Niyazkâr 
18.09.2016
**************************






Bir sevgi hazinesiyken şu yüreklerimiz...
Yok ediyor onu bir tek güvensizliğimiz...
Niyazkâr
20.09.2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder